Kaldı 44 gün

Özellikle bu yıl futbolcularımızın Türkiye takımlarına gitmesi ve TC vatandaşlığı aldıktan sonra burada lisanslı bulundukları takımlarına hiçbir gelir bırakmadan futbolcuların Türkiye’ye gitmesi bizimkileri ayaklandırdı. İşte futbol kulüpleri bu sorunun daha da büyüyeceğinin farkında olduğundan kendilerince rest çekti geçen akşam genel kurulda. 

KKTC ile TC hükümetleri arasında bir anlaşma imzalanmaz ve Kıbrıslı Türk futbolcular Türkiye takımlarına bedelsiz gidecekse biz de Rum’a üye oluruz dediler. Ve 45 gün sonra KTFF’nin KOP’a üyelik başvurusu yapmasına onay verdiler. İşin özeti KKTC ile TC arasında bir anlaşma imzalanarak Türkiye takımları, KKTC’den alacakları futbolcular için bir bedel ödemezse KTFF gidip KOP’a üyelik başvurusu yapacak. Bunun için de son tarih 27 Mart 2015 Cuma. 

Kararın alındığı günü sayarsak 43 gün kaldı. Ama ben onu boş geçtim ve kaldı 44 gün. KKTC ile TC arasında bir anlaşma olursa futbol kulüpleri kurtulacak mı yani? 

Türkiye takımları bizim futbolcularımıza ne kadar yetiştirme bedeli ödeyecek? 

Bu rakamı da devletler mi belirleyecek? 

Veya bunun çalışması 45 günde yapılıp bitecek mi yani ve bu sağlıklı mı olacak? 

Peki Türkiye kulüplerinin KKTC’den futbolcu almaya ne kadar ihtiyacı vardır?

 KKTC ile TC arasında bir anlaşma imzalanır ve Türkiye Futbol Federasyonu her zamanki gibi korkusundan, BAL Ligi dahil tüm takımlara Kıbrıs’tan futbolcu transfer etmeyin telkininde bulunursa kim kaybeder? 

Türkiye’deki takımlar mı, KKTC’deki takımlar mı, yoksa Kıbrıs Türk genci mi? 

Türkiye bize spor alanına en yaralayıcı ambargoyu uygulayan ülkedir. En yaralayıcı diyorum çünkü açıklamalar ve eylemleri birbirini tutmuyor. Türkiye açıklamalarında Rum tarafını tanımadığını böyle bir devlet veya ülke olmadığını söyler, ama gerek Türkiye’de gerekse Güney Kıbrıs’ta yapılan tüm uluslar arası spor organizasyonlarında karşılıklı temsiliyet olur.

 Bunu gören Kıbrıs Türk sporcusu veya gencinin sportif organizasyonlar hakkında Türkiye’nin sözüne veya KKTC’ye vereceği yazılı metnine imzasına inanmasını, güvenmesini beklemek saflık olur. KKTC futbol takımları nasıl ki Afrika ülkelerinden futbolcuları ülkemize getirtirken hiçbir bedel ödemez, biz Kıbrıslı Türklerin bağlı olduğu devlet de tanınana kadar bu düzen böyle gidecek. 

Ya KOP’a üye olunacak ve biz adanın kuzeyinde kendi lig organizasyonlarımızı yapıp kendimizden sorumlu olacak ancak uluslararası adım atacağımızda KOP’un çatısı altında hareket edeceğiz ve futbolcularımız da uluslararası lisansa sahip olacak, ya da kendi yağımızla kendi ciğerimizi, tavamızın büyüklüğünde kavuracağız.

 Biz spor alanında Türkiye’ye güvenerek veya ona inanarak adım attığımız sürece havanda dövülen su olmaktan kurtulamayacağız. Futbol kulüplerimiz önce kendi tesis alt yapılarını oluşturmaya odaklanmalı. Futbolculara 2 bin 3 bin TL aylık, 30-¬40 bin TL peşinat verip hakem paralarını ödeyememeden isyan edileceğine, futbolcuların birer bire bedavaya uçup gitmelerine isyan edileceğine önce tesislere yatırım yapılmalı, imkanlar sağlanmalı, gelir getirici unsurlar yaratılmalı ve güzel futbol izlenmesine yol açılmalı. 

Hep günü kurtarmaya çalışıyoruz. 42 üye kulüp var diyoruz ya futbolda, öyle değildir durum. 4 Kasım 2014’te federasyonun resmi sitesinden bakın rakamlar nasıl açıklanmıştı:

 “KKTC’de özerk yapısı ile 8000 üzerinde futbolcusu bulunan, 100 üzerinde kayıtlı kulübü bulunan, yüzlerce hakem, yüzlerce antrenörü bünyesinde bulunduran, her yıl düzenli olarak liglerini organize eden bir Federasyon olarak ülke gençliğine hizmet etmekteyiz” Biz önce, işte bu yapıyı değişmeliyiz. 

Ha yok işinize gelmezse kaldı 44 gün diyebilirsiniz!