Baskı, tehdit ve komplo teorileri dönemleri bitmiştir. İnsanları sindirerek veya baskı kurarak bir şeyleri yapacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Artık kabul etmeniz gerekir ki, kendi ülke insanınızı dünyadan kopuk yaşamaya mecbur ederseniz, size dikleşecek ve kafa tutacaktır.
Yönetmek önemlidir. Yöneticilerin çağa ayak uydurması, kendi halkının ne istediğine kulak vermesi, yetenekli gençlerin önünü açması, dünya insanları ile kaynaşması ve Kıbrıs Türk varlığının adını dünyaya duyurması için çaba harcaması gerekiyor.
Yıllardan beridir Kıbrıs meselesinin çözümü için Cumhurbaşkanları neden görüşmeleri sürdürüyorlar? Veya zaman zaman kesilen görüşmelerin yeniden başlaması için neden çağrıda bulunuluyorlar? Bu adaya bir çözümün gelmesi için değil mi?
Bir konuda hak iddia ederseniz masaya oturmanız gerekiyor. Uzaktan gazel okumakla bir yere varamazsınız. Ya da kaba kuvvetle hak iddia edemezsiniz. KOP’ta bizim de hakkımız varsa, bu hakkı kazanmak için masaya oturmamız gerekiyor.
1983’te, Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki haklarımızı tamamen Rum’a teslim ederek, ayrı bir cumhuriyet kurduk. Kurduk da bu cumhuriyeti tanıtabildik mi? Anavatan dediğimiz Türkiye bile bizi tanımadı. Dışlandık, horlandık, ambargolara maruz kaldık, birçok yetenekli nesil yok oldu gitti. Sonuç; sıfıra sıfır, elde hiç.
Bundan sonra kimliksiz ve kişiliksiz yaşamak ve buna seyirci kalmak istemiyoruz. Sertoğlu’nun başlattığı ve cesaretle sürdürdüğü bu girişimi yürekten destekliyorum. Bir spor adamı olarak yıllardır nelere maruz kaldığımızı en iyi bilenlerdenim.
Türkiye takımları Güneye gelip maç yaparken aşağılanmadık mı? Mersin’de yapılan yarışmalarda Kıbrıs Bayrağı ile TC Bayrağı aynı andan göndere çekilirken, nasıl dışlandığımızı ve neler yaşadığımızı kim sorguladı?
Hamasete gelince mangalda kül bırakmayanlar bu durumlar karşısında neler yaptı? Sadece ortaya çıkıp tehdit savurdular. Hamaset naraları ile artık bir yere varılamayacağını siyasilerin bilmesi gerekiyor. Bu halk soğuk savaş dönemini bitirmiştir. Herkes sporun din, dil, ırk, renk ayırımı yapmadan, insanları kaynaştırdığını çok iyi öğrendi. Kimseyi vatan millet Sakarya sözleri ile kandıramazsınız.
Nasıl ki ralli sporu bu ülkede yapılırken sayın Denktaş, buna destek çıkmıştı. Hatta ralli arabalarının üzerine Kıbrıs Bayrağının yapıştırılmasına bile destek olmuştu ve doğru olanı yapmıştı, şimdi de futbola destek çıkıp çözüm şekline yardımcı olması gerekiyor.
İnatla bir yere varamazsınız. Otorite boşluğunun olduğu yerde, her kafadan bir ses çıkar ve halk da bunu tartışır, fikrini söyler, yorum yapar. Siz bu ülkenin spordan sorumlu bakanı iseniz, Kıbrıs Türk gençliğini dünya ile kaynaştırmanın yollarını aramalısınız.
Spordan sorumlu bakan olarak, “Spor politikamızın” ne olduğunu bize söyleyebilir misiniz? Yoksa işinize geldiği zaman, arabalara Kıbrıs bayrağının takılmasına müsaade edeceksiniz, işinize gelmediği zaman da futbolun önüne takoz koyacaksınız.
Devlet bütçesinde iki milyona yakın para harcanarak bu ülkede ralli düzenlemesine destek olmadınız mı? O zaman futbola neden engel olmaya çalışıyorsunuz? Ralli olayında nasıl ki bu ülkenin spor adamaları size destek çıktı ve yapılanın doğru olduğunu savundular, bugün de aynı spor medyası futbolun yapmış olduğu girişime destek çıkıyor.
Spor bakanı olarak, bu ülkenin sporunun gelişmesinden sorumlusunuz. Devlet adamlığı bunu gerektirir. Doğa boşluk tanımaz. Sorumluluk duygusu içerisinde, futbolu kaosa sürüklemekten, insanları ikiye bölmekten vazgeçin ve futbolun önünü açacak girişimlere destek çıkın.
Yoksa federasyonla ilişkileri askıya almakla bir yere varamazsınız. “Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi yok” misali, futbolu önüne set çekemezsiniz. Sayın Sertoğlu ile oturup bir yol haritası belirlemeniz gerekirken, ben küstüm oynamam diyemezsiniz.
Halkın sesine kulak verin ve futbolu siyasete malzeme etmeyin. BU ÜLKEDE BİR ÇÖZÜM SÜRECİNE GİRİLECEKSE, BUNU FUTBOL YOLU İLE AÇMANIN TAM ZAMANIDIR.