İşte bu iki efsane kulübümüz, Play – out (baraj) maçlarından kurtulma amacıyla dün, Atatürk Stadında karşı karşıya geldiler. Üzülerek söylemeliyim ki, iki takımımız da tarihlerinin en güçsüz dönemlerini yaşıyorlar…
Güzel futbol adına 90 dakika hiçbir şey yapmayan efsanelerimiz 1 – 1 lik beraberlikle ‘baraj’ müsabakalarına randevulaşmış göründüler…
Öyle görünüyor ki bu yıl Süper Ligden efsane bir takım düşecek! Evet, “erkekler de ağlar” deyimine uygun başka bir deyimle “efsaneler de küme düşer” i anımsatmak istedim. Bugünkü tabloya baktığımızda efsanelerden birisi düşecekmiş gibi görünse de Play – Out müsabakaları efsanelerimize bir şans daha verecektir. O zaman kadar çok şey değişebilir desek de bugünkü görüntü pek hoş değil!
Çetinkaya’nın 4 – 4 – 2 dizilişine karşın Mağusa Türk Gücü, hücumu daha çok düşünen bir anlayışla 4 – 3 – 3 dizilişiyle sahadaki yerini aldı. Oyunun geneline baktığımızda Mağusa Türk Gücü daha baskılı ve atak görünmesine karşın rakip kalede pek etkili olamadı. Maç boyunca daha çok gol pozisyonu yakalayan taraf Çetinkaya’ydı. Kontratak futbolunu benimseyerek sahaya yayılan Sarı kırmızılılar, ilk yarıda dört, 2’nci yarıda iki kez net pozisyonlar yakalamalarına karşın bunlardan yararlanamadılar.
Mağusa Türk Gücü, ayağa top oynayarak güzel paslaşmakla birlikte gol pozisyonuna girmeyi beceremiyor. Uğur’un ayağından kazandıkları gol ise, duran bir top ve Uğur’un bakarak, ölçüp biçerek usta bir serbest vuruşla kaydedildi…
Yasin’in ısınırken, Morsy’nin maçın hemen başında sakatlanıp oyundan çıkması hücum güçlerini olumsuz etkilediği açık seçik ortada. Ancak şu da bir gerçek ki yerlerine oynayan Emre Özsin ve Hasan Göray, gerçekten yetenekli futbolcular.
Karşılaşmayı yöneten Hakem Fehim Dayı, tedirgin bir haleti ruhiye içerisinde görünmesine karşın başarılı bir müsabaka çıkarmıştır.