Maç öncesi gerilen sinirlerin maça da yansıyacağını anlamak için alim olmak gerekmiyordu. Nitekim her iki takım futbolcularının gerginliği ve Hakeme karşı yapılan sözlü ve el kol hareketlerine hakemin seyirci kalması oyuncuların sinir katsayısını daha da artırdı.
Maça iyi başlayan taraf K.Kaymaklı oldu ve ilk 10 dk içinde 1 gol pozisyonunu harcarken birde gol bularak skor avantajını eline geçiren taraf oldu. Bu dakikadan sonra oyun kontrolünü eline alan taraf T.Ocağı oldu ve bulduğu 3 önemli net gol pozisyonunu harcarken, unuttuğu önemli bir nokta Hasan Piro gibi Maharetli Ellerin kalede olmasıydı.
K.Kaymaklı skoru koruma içgüdüsü ile oyunu kendi yarı alanında kabul ederken ofansif anlamda hiç üretken olamadılar. Ancak bu ağır zeminde iki takım futbolcularının gösterdiği mücadele takdir edilecek boyuttaydı.
İkinci devreye iyi başlayan taraf T.Ocağı olurken, K.Kaymaklı yine oyunu kendi yarı alanında kabul ederek başladı. T.Ocağı ağır zemine rağmen Şenol ve Murat’ın taşıdığı toplarla etkili olurken, K.Kaymaklı’da A.Coşkun ve Zokou ofansif anlamda en iyi oyunculardı ancak K.Kaymaklı adına 2.yarıda kaçan tek pozisyon vardı. T.Ocağı ise Şenol ve Ertaç ile gol pozisyonlarını harcarken Kaleci Hasan Piro sahanın yıldızıydı.
Ağır zemine rağmen müthiş mücadele eden iki takım tribünlere gelen izleyicilere keyifli bir maç izlettirirken maçın 90.dakikasında gelen Ocak golü maçın uzatmaya gitmesini sağladı.
Uzatmanın ilk bölümünde bu kez oyunu kendi yarı alanında kabul eden T.Ocağı olurken rakip yarı alana oyunu yığan K.Kaymaklı pozisyon bulmakta sıkıntı yaşandı. T.Ocağı’nda günün iyilerinden Nazım ve Bilal görevlerini kusursuz yaparken zaman zaman hücumlara da destek verdiler.
İkinci uzatmada gelen K.Kaymaklı golü tur kapasını aralarken kalan dakikaları kontratak yaparak oynadı ve bulduğu pozisyonları sonuca çeviremedi.
T.Ocağı maçı penaltılara taşımak için son dakikalarda rakibinin üzerine yüklenirken karşısında günün Maharetli Elleri Hasan Piro vardı. Sonuçta turu atlayan taraf K.Kaymaklı oldu ve Kupa Şampiyonluğu için yoluna devam ederken, T.Ocağı sergilediği oyunla gelecek yıl Süper ligde küçük lokma olmayacağını gösterdi.
Maçın Hakemi Mehmet Malek’i uzun yıllardır bu kadar kötü görmedim. Sporcuların el kol hareketlerine ve sözlü bağırışlarına pısırık ve duyarsız davranırken her iki takıma da verdiği standart dışı kararla tribünlere gelenlere saç baş yoldurttu. Maçın son dakikalarında T.Ocağına 2 kırmızı kart göstermesinin nedenini anlamamız mümkün değildi. Çünkü sözlü ifadelere verdiyse maçın içinde çok daha kırmızı kart olmalıydı. Özellikle 90 dakikalık bölüm içinde gerek sert hareketlerden gerekse aldatmaya yönelik hareketlerden her iki takımada kırmızı kartını mutlaka çıkarmalıydı.