Türk Ocağı-GAÜ Çetinkaya karşılaşması, müsabakanın ilk 25 dakikası ve sonrası olarak anılacak enteresan bir maç oldu. GAÜ Çetinkaya müsabakaya süratli girdi. Karşılaşmayı, önde basan, ayağa top yapan ve oyunu rakip alanda oynayarak neticeye gitmek isteyen bir anlayış içerisinde sürdürmeye başladı. Nitekim; geri dörtlüde Lawal’ın güven veren müdahalelerinin yanı sıra, Sercan’ın desteği ile geriyi derleyip toplayan Erdinç ve ikinci bölgeden, soldan Akın’a, sağdan Eko’ya ve ileri uç oyuncusu Tansel’e servis yapan Sabri ile oyunun mutlak hakimi GAÜ Çetinkaya idi ve golünü de 14. dakikada Sabri ile buldu. GAÜ Çetinkaya atakları 25. dakikaya kadar devam etti. Ve genel kanaat, karşılaşmayı GAÜ Çetinkaya’nın farklı kazanacağı merkezinde birleştiği sırada Çetinkaya vites küçülttü ve sonra da adeta durdu.
O dakikaya kadar, rakibinin baskısını önleyemeyip, kontrolsüz bir şekilde kalesini korumaya çabalayan Türk Ocağı, GAÜ Çetinkaya’nın bu beklenmedik oyun düzeninden istifade ederek yavaş yavaş sahasını terk etmeye başladı ve Aksel’in gayretleri ile de oyunda dengeyi kurdu.
Türk Ocağı’nın attığı son dakika golünün dışında futbol adına önemli bir aksiyonun meydana gelmediği ikinci devrede, her iki takım da bekleneni veremedi. Yapılan ataklar; bölgeler arasındaki koordinasyonu sağlayacak ve üçüncü bölgelere olumlu final pasları atacak Aksel, Erdinç ve Sabri’ye rağmen organize olmaktan ziyade, karambol pozisyonlara dönüştü. Ve gol, duran top organizasyonlarından ve uzaktan atılan şutlardan beklenir oldu. Son dakikada gelen ve biraz da kaleci Ali’nin ilk müdahaleyi yapamayışından kaynaklanan ve sakat-sakat oyunu sürdürmek zorunda kalan Bayram’ın kafa ile attığı Türk Ocağı golü de, “Futbolun adaleti” olarak tabelaya yansıdı.